Bir Gecelik Kriz: 44 Yılın En Büyük Anayasal Çatışması
Güney Kore, 3 Aralık 2024 gecesi tarihinin en gergin saatlerini yaşadı. Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol’un aniden ilan ettiği sıkıyönetim, ülkeyi derin bir krize sürüklerken kamuoyunda darbe endişesi doğurdu. Ulusal Meclis’teki tarihi oylama, halkın sokaklarda attığı “Sıkıyönetime Hayır” sloganları ve uluslararası yankılar bu süreci 44 yılın en ciddi anayasal krizi şeklinde anılmasına neden oldu. O gece başlayan gerilim, aylar sonra Yoon’un görevden alınması ve yargılanmasıyla Güney Kore demokrasi tarihinde bir dönüm noktasına haline geldi.
Seçimlerden Sıkıyönetime
Yoon Suk Yeol 9 Mart 2022 tarihinde gerçekleşen başkanlık seçimlerinde halkın Gücü Partisi adayı olarak oyların %48,56’sını alarak Demokrat Parti adayı Lee Jae Myung’u (%47,83) çok az bir farkla geride bıraktı ve Kore Savaşı çatışmalarının sona ermesinden sonra doğan ilk seçilmiş başkan unvanına erişti. Halkın Gücü Partisinin kazandığı bu kıl payı zafer Güney Kore’de iktidarın değişmesine yol açtı.
Seul Ulusal Üniversitesinde hukuk ve yüksek lisans eğitimi alan, savcı olarak görev yaptığı dönemde eski başkanlar Park Geun-hye ile Lee Myung-bak’ın güç kötüye kullanım davalarında mahkum edilmelerinde kritik rol oynayan Yoon 2019 yılında Başkan Moon Jae-in tarafından başsavcı olarak atandı. Yoon’un liderliğinde Cho Kuk’un Adalet Bakanlığı görevinden istifa etmesine neden olan zorlu soruşturmalar yürüttü. 2021’de başsavcılık görevinden istifa etmeden önce Moon yönetimiyle yaşadığı çatışmalar muhafazakar seçmenlerin sempatisini kazanmasını sağladı.
2021 yılının haziran ayında başkanlık seçimleri için adaylığını aynı yılın temmuz ayında da Halkın Gücü Partisine katıldığını açıkladı. Rakibini az farkla geçmiş olan Yoon 10 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. 2022 yılında Seul Cadılar Bayramı kalabalığı izdihamını ve devam eden tıbbi krizi ele alış biçimi yüzünden eleştirilere maruz kaldı. Görev süresi boyunca Güney Kore’de demokratik gerileme ve otoriterliğe doğru bir kayma yaşandığı iddia edildi. Yoon göreve geldikten kısa bir süre sonra siyasi çevrede “sıkıyönetim dedikoduları” yankılanmaya başladı. Çünkü hem muhalefet ile arasındaki gergin hem de karısı Kim Keon-hee hakkında yolsuzluk, borsa manipülasyonu iddiaları Suk Yeol’un başkanlığını tehdit etti. Tarihler 3 Aralık 2024’ü gösterdiğinde 1980’deki Chun Du-hwan askeri diktatörlüğünden bu yana Güney Kore’de edilen ilk sıkıyönetimi ilan etti.
Sıkıyönetim Süreci Nasıl İlerledi?
Yoon Suk Yeol 3 Aralık akşamı televizyon konuşmasında muhalefeti “özgür demokrasiyi yıkmaya çalışmak” ile suçlayıp “anti-devlet güçler” olarak tanımlayarak sıkıyönetim ilan etti. Bu ilanın hemen ardından askeri birlikler Ulusal Meclis çevresine gönderildi. Bazı birlikler Meclis binasına girmeye çalıştı. Bu sırada ana muhalefetin milletvekilleri, askerlerin Meclis binasına girişini engellemek için barikat kurdu. Bu sahneler ve ani sıkıyönetim kararı hem kamuoyunda hem de halkta ani darbe girişimi endişesi doğurdu.

Güney Kore muhalefeti sıkıyönetim kararını yasadışı ve anayasaya aykırı ilan ederken Yoon’un kendi partisinin lideri de bu kararı “yanlış hamle” olarak tanımladı. Muhalif lider Lee Jae-myung partisi Demokratik Parti milletvekillerine parlamentoda toplanıp, karara karşı oylama yapmaya çağırırken halka da “Tanklar, zırhlı personel taşıyıcılar, silahlı ve bıçaklı askerler ülkeyi yönetecek. Sevgili vatandaşlarım, lütfen Ulusal Meclise gelin” diyerek protesto çağrısında bulundu. Lee’nin bu çağrısı halk tarafında yanıt buldu ve yüzlerce kişi yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı binanın önüne gelerek “Sıkıyönetime Hayır!” sloganları attı.
Polis ile protestocular arasında arbede yaşansa da ciddi boyutlara ulaşmadı. Bu sırada bazı milletvekilleri askeri barikatları aşmayı başardı ve 01.00’da binada toplanabilen 300 milletvekili ile oylama yapıldı. 172’si muhalefetten 18’i hükümetten olmak üzere toplam 190 milletvekilinin sıkıyönetime karşı oy kullanması sonucu saat 04.30’da yani ilanından yaklaşık 6 saat sonra Yoon’un kararı geçersiz ilan edildi.
Siyasi Sonuçlar
Sıkıyönetimin ardından başlayan siyasi süreç, Kore’nin demokrasi mücadelesinin kırılma noktası olurken anayasa uzmanları sıkıyönetimin geçersiz ve demokratik kurumların hiçe sayıldığını belirtti. Olay kamuoyunda 1980 yılı Gwangju baskısı sonrası “en ciddi anayasal kriz” olarak nitelendirdi. 14 Aralık tarihinde meclis 204-85 oyla Yoon’u azletti. Bu kararın devamı niteliğinde olan 4 Nisan 2025’te yapılan oylamada oybirliği ile azil kararı onaylandı ve Yoon Anayasa Mahkemesi tarafından çeşitli anayasal ihlaller, askeri müdahale, meclis engelleme, olağan sürecin yok sayılması gerekçe gösterilerek resmen görevden alındı.
Anayasa gereği Han Duck-soo vekaleten başkan ilan edildi. Kore yasalarına göre başkan görevden alındıktan sonra 60 gün içinde seçim yapılması gerekiyordu bu yüzden 3 Haziran 2025’te Geçici Başkan Han Duck-soo eşliğinde erken başkanlık seçimi yapıldı. Halk yeni başkan olarak Lee Jae-myun’u seçti. Yoon’un görevden alınmasından sonra hakkında hukuki süreçler de hızla başladı.

Toplumun Tepkisi ve Hukuki Gelişmeler
Yoon Suk Yeol ve karısı Kim Keon-hee hakkında isyan ve anayasal suçlamalarla dava açıldı. Yoon’un müebbet hapis ya da idam gibi ağır cezalarla karşı karşıya kalabileceği konuşuluyor. Ani sıkıyönetim ilanı toplumun her kesiminde keskin tepkiyle karşılaştı. Protestolar ve kamuoyu sıkıyönetimi “demokrasiye darbe” olarak yorumladı.
Akademisyen, dini lider ve eğitimciler düzenledikleri açıklamalarla bu karara tepki gösterdi. Yoon Suk Yeol ve karısı Kim Keon-hee, özgürlüğün gasp edildiği ve onurun zedelendiği gerekçesiyle 12.225 vatandaş tarafından kişi başı 100.000 KRW (yaklaşık 2.900 Türk lirası) talebiyle manevi tazminat davası açtı. Bu daha önce 104 vatandaşın tazminat kazanılan temsili davadan sonra gelen ikinci büyük adım olurken karar kamuoyunun demokrasi talebinin yasal dile dönüşmesinin sembolü oldu. Eski başkan ve eski first lady hakkında açılan davaların yargı süreçleri hala devam ediyor
Güncel Kore Haberlerini Görmek İçin Buraya Tıklayabilirsiniz.